Genel Forum Sitesi

ForumHarika forumlarına katılım zahmetsiz ve ücretsizdir!

Serdar Yıldırım kullanıcısının son içeriği

  1. S

    Odun Yarıcı - Serdar Yıldırım

    ODUN YARICI Bugün günlerden ne acaba? Dün ağustos ayına girdik. Bugün ayın ikisi, hafta ortası falan olsa gerek. Her neyse çarşamba veya perşembe ne fark eder? Hava da çok sıcak. Boğucu bir sıcaklık var. Ter içinde kalmışım. Biraz daha gezeyim sonra dinlenirim. Zaten vakit de öğleni geçeli bir...
  2. S

    Bandırma Vapuru

    BANDIRMA VAPURU Karadeniz'in hırçın dalgaları arasında yıllara meydan okuyan bir eski Bandırma Vapuru'yum. Nice zamandır liman liman gittim, geldim. Binlerce, on binlerce yolcu taşıdım. Onların konuşmalarını istemeyerek de olsa dinledim. Dertlerini derdim bildim. Onlar hiçbir zaman bunun...
  3. S

    Sakarya İle Fox

    SAKARYA İLE FOKS Masal masal içinde, hikaye masal içinde, neden hikaye masal içinde, hikaye çıksa ya masalın içinden. Sen istedin ya işte hikaye çıktı masalın içinden. Günün birinde yağan yağmurlar sonucu Ankara yakınlarındaki bir dere taşar. O bölgede bir çiftlik vardır. Sel, çiftliği...
  4. S

    800 ve 1500 Metre Türkiye Şampiyonuydu

    MİLLİ BOKSÖR MUSTAFA GENÇ İLE İLGİLİ BİR HİKAYE 1975 - 1978 Yılları arasında futbol oynamamın yanı sıra geceleri Bursa Atatürk Stadyumu'nun yanındaki Spor Sarayı'na gider, ağırlık çalışırdım. Spor Sarayı'nın giriş kapısındaki bekçi birkaç taneydi. Bir gün biri, diğer gün başka biri beklerdi...
  5. S

    800 ve 1500 Metre Türkiye Şampiyonuydu

    800 VE 1500 METRE TÜRKİYE ŞAMPİYONUYDU Yıl 1975. Galip 800 ve 1500 metrede gençler dalında Türkiye Şampiyonu olmuş ve milli formayı sırtına geçirmişti. Girdiği her yarışta birinci oluyordu. Galip büyükler dalında da birinciliklerini sürdürdü. Artık milli takımın değişmez koşucusuydu. Bu güzel...
  6. S

    Gezgin Şehmuz İznik'te

    GEZGİN ŞEHMUZ İZNİK'TE Gezgin Şehmuz bir gün İznik'e gitmiş. İznik sokaklarında bir süre dolaştıktan sonra göl kıyısına gelmiş. Atını bir ağaca bağlayıp, kıyıdaki büyük taşların bulunduğu yere gidip oturmuş. Aradan yarım saat geçmiş geçmemiş, suyun içinde bir deniz kızı peydah olmuş. Gezgin...
  7. S

    Altın Elma - Serdar Yıldırım

    ALTIN ELMA Genç bir adam bisikletiyle, dedesini görmek için, Elmalı Köyü’ne gidiyormuş. Genç, uzun süre yol aldıktan sonra toprak yola girmiş. Toprak yolda giderken, bisikletin lastiği patlamış. Bisikletini ilerideki çalılıklara saklamış, dönerken bisikletini almayı umuyormuş. Kestirme olsun...
  8. S

    Karagöz İle Hacivat: Tuzsuz Deli Bekir

    KARAGÖZ İLE HACİVAT: TUZSUZ DELİ BEKİR Karagöz ile Hacivat yolda karşılaşır. Ramazan ayının birinci günüdür. Hacivat: " Ramazan-ı şerifler hayrolsun Karagözüm. " Karagöz: " Sen ne diyorsun Hacivat? Ramazan'la şerif neden kaybolsun? " Hacivat: " Ramazan-ı şerifler hayrolsun. Hayırlı...
  9. S

    Karagöz İle Hacivat: Zaman Makinesi

    KARAGÖZ İLE HACİVAT: ZAMAN MAKİNESİ Karagöz bir gün hızlı adımlarla evinden çıkar ve Hacivat'ın evine doğru yürümeye başlar. Karagöz çok hırslıdır, gözü hiçbir şeyi görmez. Kendisini tanıyıp, selam verenlere bile eyvallah etmez. Hışımla gelip, Hacivat'ın evinin kapısını çalar. Hacivat...
  10. S

    Karagöz İle Hacivat: Matiz

    KARAGÖZ İLE HACİVAT: MATİZ Hacivat'ı gece uyku tutmaz. Sabah erkenden kalkar, giyinip dışarı çıkar. Karagöz'ün evinin kapısını çalar. Bir daha çalar. Karagöz uykulu gözlerle pencereye çıkar. Bakar kapıyı çalan Hacivat'tır: " Hacivat, sabahın seher vakti neden kapıyı çalarsın? " diye sorar...
  11. S

    Karagöz İle Hacivat: Koca Kafalı Bir Keleş

    KARAGÖZ İLE HACİVAT: KOCA KAFALI BİR KELEŞ Hacivat: " Gökyüzünde yıldız var, ay var. " Karagöz: " Yeryüzünde baldızımın yaptığı çay var. " Hacivat: " Gökyüzünde bulut var, güneş var. " Karagöz: " Yeryüzünde unutma keleş var. " Hacivat: " Karagözüm, keleş mi var? " Karagöz: " Var tabi...
  12. S

    Karagöz İle Hacivat: Gübre

    KARAGÖZ İLE HACİVAT: GÜBRE Hacivat Karagöz'ün evinin önünden geçerken, Karagöz pencereden Hacivat'ın üstüne atlar, boğuşmaya başlarlar. Yoldan geçen adamlar ikiliyi ayırırlar, bunlar sakinleşince adamlar gider. Yalnız kalınca Hacivat sorar: " Aman Karagözüm, bana neden saldırdın? Ben sana ne...
  13. S

    Atatürk'ün İlkokul Anıları: Mustafa Okula Başlıyor

    ATATÜRK'ÜN ÇOCUKLUK ANILARI - KUYU Langaza'da dayımın çiftliğinde kalırken komşu çiftliğin yakınından geçerdim. Bir gün çiftlikten sesler geldi. Koştum. Kuyunun başında üç çocuk kız kardeşlerinin kuyuya düştüğünü söylüyor ve yardım istiyorlardı. Oralarda kalın bir ip buldum. İpi ağaca bağlayıp...
  14. S

    Atatürk'ün İlkokul Anıları: Mustafa Okula Başlıyor

    KARANLIKTAN KORKMAM On beş yaşlarındaydım. Manastır Askeri İdadisi'ne gidiyordum. (O zamanın lisesi) Yaz tatilinde dayımın çiftliğine gitmiştik. Komşunun oğlu Enver'le çok iyi arkadaştık. Ara sıra birlikte gezerdik. Bir gün Enver, bizim bağa gidip üzüm yiyelim, dedi. Ben de olur dedim...
  15. S

    Atatürk'ün İlkokul Anıları: Mustafa Okula Başlıyor

    ATATÜRK'ÜN ÇOCUKLUK ANISI: ARKADAŞIM HALİT Babam Ali Rıza Efendi kereste tüccarlığı yaptığı için, Selanik dışında çalışıyormuş. O zamanlar anneme Üftade adında siyahi bir kadını yardımcı olarak tutmuş. Daha sonra ben dünyaya gelmişim. İki ay sonra Üftade'nin bir yeğeni doğmuş. Adını Halit...
Üst Alt